b. kaya
alternatif rock, paralel evren & yedek pil
Herkesin karşısına bir engel çıkar. Veya bir çok... Aşılması size kalmıştır. İnancınıza bağlıdır. Çünkü inanç gücü doğurur. Güç engelleri kaldırır. Ve inanç artar, güç artar, siz büyürsünüz; engeller küçülür, terslikler yok olur. Başarı doğar, başarısızlık söner!
İnanç asla yok olmayan, patlamayan, mermisi bitmeyen, geri sekmeyen, bozulmayan, paslanmayan bir silah... Nasıl yaşadığından bihaber adama bu silahı verirseniz ne olur? Belki de dağları un ufak hâle getirecek silahın , çocukların en büyük yaz eğlencesi su tabancasından hiçbir farkı kalmayacaktır. Bozulacak, patlayacak, bitecek, yok olacak. İnanç silahının içi boş olmamalı. Yapıldığı madde adi olmamalı. Hedef aldığı yer bu silaha uygun olmalı. İnancı ayakta tutacak olan yine sizsiniz. Boş yerlere sıkıp durmayın. Durup düşünün. Gerçekten inanıyor musunuz? Yoksa geçici bir heves mi? İçerlerden bir yerden ufak da olsa, çok kısık da olsa "Evet bu geçici bir heves!" sesi geliyorsa kendinizi başka şeylere yönlendirin. Yoksa moraliniz bozulacaktır, belki de sizi bekleyen asıl hedefi kaçıracaksınız. Bazen de işe koyulmadan bilemeyeceksiniz. İşe başladıktan sonra tekrar durup düşünün. Vazgeçmek bırakmak her zaman elinizde. Ama vazgeçmek mi size daha çok şey katacak yoksa devam etmek mi? Düşünün. Düşünürken size yardım edecek olan inancınız. Kendinizi kandırmadan cevap verin. İnancınız size uygun cevaplar veriyorsa o zaman doğru hedefe doğru inançla bağlısınız demektir.
Tüm bu doğru inanç, hedef, cevap, düşüncelerden sonra yapmanız gereken şey çalışmak. Çalışın ama herkesin yaptığı gibi değil. onlardan daha fazla. Öteki zaten biraz yapmış, öbürü de onun beş katını yapmış. Eğer sen diğerlerinin yaptığını yaparsan insanlar sana başarılısın der. Ama değilsin. Sen sadece taklitçisin. Onların yaptıklarının aynısını yapmış olursun. Yada farklı bir yoldan yaptın. Yada kestirmesini buldun. Her ne yaptıysan sonucunda yine onların yaptığına çıkıyorsa sen başarısızsın. Onların üstüne çıktıysan, onlara yeni yöntemler gösterdiysen hedefin ve inancının hakkını verdin demektir.
Hedef ve düşünceler ve çalışmak ve inanç... Başarı o kadar da zor mu? Bunları herkes biliyorken yazarlar bunun hakkında trilyonlarca sayfa yazmışken, besteciler notalar sarfeder şarkıcılar nefeslerini harcarken, sanatçı tasarlarken, ressam boyarken Dünya zaten bunu bilmiyor muydu? Elbette biliyorlardı. Defalarca denendi. Ama her seferinde bir şeyler tersti. Yarım inançlar veya eksik çalışma. Ve deneyenler bahane uydururlar. "Dünyanın işi bitmiyor ki ona zaman ayıralım!" dediler. "Çoluk çocuk, eş dost akraba, para pul mal, yemek çamaşır bulaşık ütü..." Bıraktılar...
Kısır döngü her yerde karşımıza çıkar. Burada da çıktığı gibi.
Kime ne çalışan insanın ilginç hedefinden, inancına güvenişinden ve gittiği yollardan? O kişi başardığında yine ayakta alkışlayacak olanlar, iltifat edecek olanlar onlar değil mi? Yerinde olsaydım diyenler neden sizin yerinizde değil? Bırak bunlar geçici diyenler bir zamanlar bir yerlerden vazgeçmiş olanlar değil mi? Ardına bakmadan gidenler, tuhaf bakanlar, aşağılayanlar onlar değil mi? Sen kafana takma ve ne yapmak istiyorsan ne pahasına olursa olsun yap! Sonunda başarmak kadar lezzetli bir tat, tarifi imkansız bir his, kolay kolay yaşanmayan bir duygu yok.... Dene ve gör!